10 kasım
saat 9'5 geçe
Ata'm dolma bahçede
gözlerini kapatmış
bütün dünya ağlamış
doktor doktor kalksana
lambaları yaksana
Atam elden gidiyor
çaresine baksana
uzun uzun kavaklar
dökülüyor yapraklar
ben Atam'a doymadım
doysun kara topraklar
10 Kasım
(İlhan DEMİRASLAN)
Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,
Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar.
Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.
Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,
Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.
Bu memlekete en çok hizmet eden,
Bu aşk ile dağlara gücü yeten,
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam, Ankara sırtlarında yatar.
10 Kasım
(Sude Köksal)
Bir kalp durdu denilmiş
10 Kasım 1938’de
Hani ya durmuş mu?
O günden bu güne
Milyonlara ulaşmış
Durdu denilen kalp
Her geçen gün
Çoğalarak….
Dünyanın dört bir yanında
Ve ritim tutarak atıyor
Tüm yüreklerde…
10 Kasım Geldiğinde
(M.Nihat MALKOÇ)
Dal, yaprağını döker
On Kasım geldiğinde...
Yüreğime kış çöker
On Kasım geldiğinde...
Takvimler karalanır
Hüzünler sıralanır
Gönlümüz yaralanır
On Kasım geldiğinde...
Türk, Ata'sını anar
Yürek, yasıyla yanar
İçim nasıl da kanar
On Kasım geldiğinde...
O, liderlerin hası
Dinmez gönlümün yası
Silinmez yürek pası
On Kasım geldiğinde...
Gözümüzden yaş akar
Gökten şimşekler çakar
Ufuktan bize bakar
On Kasım geldiğinde...
Hüzün, maziyi eşer
Zihnimde çile pişer
Yüreğe ateş düşer
On Kasım geldiğinde...
Millet, Ata'yı arar
Nesiller O'nu sorar
Özlem, kalpleri yorar
On Kasım geldiğinde...
İzim, izinden koşar
Gölgen, gölgemi aşar
Hüzün yürekten taşar
On Kasım geldiğinde...
Boynunu büker dağlar
Adını anar çağlar
Tarihler O'na ağlar
On Kasım geldiğinde...
10 Kasım Türküsü
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler
Bozkır ovalarına, Erciyes'e, Ağrı'ya
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız
Dere tepe bucak köy
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, senin gittiğince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Ağlayalım Atatürk'e
(Aşık Veysel)
Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel, can ağladı
Doğu batı cenup şimal
Aman tanrı bu nasıl hal
Atatürk'e erdi zeval
Memur mebusan ağladı
Atatürk'ün eserleri
Söyleyecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı
Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türke terketti
Döndü çarh devran ağladı
Bu ne kuvvet, bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnön'İsmet
Gözlerimiz kan ağladı
Tren hattı tayyareler
Tükler giydi hep kareler
Semerkantla Buharalar
İşitti her yan ağladı
Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşalin askerleri
Ordular tümen ağladı
Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalnız gidenler gelmez
Her gelen insan ağladı
Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı
Aşık Veysel